top of page

Yugoslavya



Genel Akış

Balkanlar’ın batısında 20. yüzyılda, üç defa farklı yapı ve idari şekille kurulmuş olan bir devlet olmuştur. Bu ada sahip olan devlet, 1918-2003 yıllarında çeşitli idari yapılarda varlığını sürdürmüş bir Balkan devletidir.

Tarih

Bugünkü Yugoslavya topraklarında yaşadığı bilinen ilk kavim İliryalılardır. Bu bölgede 4. yüzyıl civarında Hun Grupları

yaşamıştır. Hunlar, Gotlardan, Alanlardan ve Germen Taifalardan oluşturdukları yardımcı kuvvetlerle takviyeli olarak ilk defa 378 baharında Tuna’yı geçmişlerdir. Romalılardan karşılık görmeksizin Trakya’ya kadar ilerlemişlerdir. Roma imparatoru I. Theodosius’un ölüm yılı olan 395’te Hunlar yeniden Balkanlar’da hareketlenmişlerdir. Daha sonra Slav Grupları Yugoslavya topraklarına göç etmişlerdir. Beşinci yüzyılda artık Yugoslavya topraklarında İliryalılar kalmamıştır. Slavlar tarih boyunca daima başkaları tarafından yönetilmişlerdir. Avusturyalılar, Macarlar, İtalyanlar, Türkler ve Fransızlar değişik zamanlarda Slav gruplarını idareleri altına almıştır. En uzun ve önemli dönemleriyse Türk idaresinde kaldıkları yıllardır.

Roma İmparatorluğu dönemi

MÖ II. yüzyılın ilk kısmında, Balkanlar’da ve dolayısıyla Yugoslavya’nın yer aldığı bölgede Roma İmaratorluğu dönemi başlamıştır. Dönemle beraber bölge idari, kültürel ve askerî açılardan Roma yapısıyla kurgulanmaya başlanmıştır.İmparator I. Theodosius’un (346-395) ölümünden önce, devletin topraklarını iki oğlu arasında paylaştırması üzerine Balkanlar da ikiye bölünmüştür. Kuzeybatı kısmı (bugünkü Hırvatistan ve Slovenya toprakları) Batı Roma; gerisi Doğu Roma İmparatorluğu sınırlarında kalmıştır.Bu bölünmede Yugoslavya toprakları da iki ayrı devlet yapısının içinde olmuştur.

Osmanlı İmparatorluğu dönemi

O dönemde, Yugoslavya topraklarının bir bölümü Sırbistan olarak bilinmekteydi.Bölgedeki birçok Slav halkı ve Slav olmayan halklar, 14. yüzyıldan itibaren Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yaşamaya başlamışlardır. Bölge, bu savaştan 17. yüzyıl sonlarındaki II. Viyana Kuşatması’na kadar, diğer dönemlere oranla sakin ve huzurlu bir dönem geçirdi. Bunda o dönemki Osmanlı yöneticilerinin bölgeden yalnızca bir miktar vergi almayı yeterli görmesi ve halkın gelenek, görenek, inanç ve ibadet olarak ifade edebileceğimiz yaşam tarzına karışmaması önemli bir yere sahiptir.

Yugoslavya’nın bulunduğu topraklar uzun yıllar Osmanlı idaresinde kalmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun zayıflamaya başladığı yıllarda Balkanlar’da çeşitli isyanlar çıktı. Balkan topraklarında meydana gelen isyanlar, devletin günden güne zayıflamasına ve sonunda parçalanmaya kadar varan bir sürece götürmüştür. 1789'da meydana gelen Fransız İhtilali Avrupa'da eşitlik, adalet, özgürlük, bağımsızlık, anayasacılık vb. birçok yeni düşüncenin ortaya çıkmasına sebep oldu. Ortaya çıkan bu yeni düşünceler kısa sürede, bütün dünyada olduğu gibi Balkanlar’da da hızla yayıldı.

19. yüzyılda Slovenya, Hırvatistan, Bosna-Hersek bölgeleri Osmanlı sınırlarından çıktı. 1878 Berlin Antlaşması’yla Sırbistan, bağımsız bir krallık oldu. Böylece 500 yıllık Osmanlı idaresi, ülkenin bazı kesimlerinde sona erdi, bazı kesimlerinde (Kosava, Makedonya,Sancak) 1912-13 yıllarına kadar sürdü.





16. yüzyılda Osmanlı döneminde Belgrad

İlk Yugoslavya


Yugoslavya Krallığı, Yugoslavya adıyla kurulan ilk devlettir.3 Temmuz 1922 tarihinde Paris’teki Büyükelçiler Konferansı’nda uluslararası tanınması yapılmıştır.Yugoslavya Krallığı, 1941 yılında Mihver Devletleri tarafından işgal edilmiş ve 1943-1945 yılları arasında da bir siyasi yapı olarak oluşturulmuştur


İkinci Yugoslavya


Yugoslavya adına sahip ikinci devlet olarak tarihte görünen siyasi yapı Yugoslavya Demokratik Federal Cumhuriyeti’dir. Bu devlet yapısı, II. Dünya savaşı sırasında direniş gerçekleştiren Yugoslavya Partizanları tarafından 1943 yılında Demokratik Federal Yugoslavya adıyla ilan edilmiştir.Kasım 1945'teki seçimlerde, komünistlerin önderliğindeki Halk Cephesi'nin kazandığı büyük zaferin ardından, 2 Aralık 1945'te Yugoslavya Demokratik Federal Cumhuriyeti’nin kurulduğu ilan edildi, böylece kâğıt üstünde de olsa devam eden monarşi resmen sona erdi.Ocak 1946'da federal bir cumhuriyet yapısını öngören yeni anayasa yürürlüğe kondu.

Yugoslavya savaşları

Josip Broz Tito'nun ölümünden sonra artan etnik çekişmeler ve ekonomik bunalım nedeniyle ve 1980'lerin sonlarında Doğu Avrupa'daki değişikliklerin de etkisiyle 1990'lar ve 2000'lerde yaklaşık 20 yıl süren kanlı bir süreç sonunda Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti yedi ayrı egemen ülkeye bölünmüştür.


Üçüncü Yugoslavya


Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nin parçalanması sırasında sadece iki cumhuriyet (Sırbistan ve Karadağ) “Yugoslavya” devletini sürdürmeyi kabul etmiştir.

Böylece 1992 yılında sosyalist federasyondaki bu iki cumhuriyet, Yugoslavya Federal Cumhuriyeti devlet yapısını oluşturmuştur. Geriye kalan cumhuriyetler, bağımsız devletler olarak hayatlarına devam etmişlerdir. Bu devletlerden Bosna-Hersek, yeni Yugoslavya’nın kurulduğu dönemde büyük bir savaş alanı altında, harap hâldeydi.

Doğu Avrupa’da komünist devlet idarelerinin çökmesiyle ilgili olarak yeni devlet de demokratik değişim sürecini kabul etmiştir. Buna bağlı olarak, bayraktan kızıl yıldız simgesi çıkarılmış, yeni bayrak yıldızsız olarak kullanıma sunulmuştur. Ayrıca, eski komünist simgelerle örülü devlet arması da çift başlı kartal merkezli bir yeni arma ile değiştirilmiştir. Bunun yanında, yeni devlet, Yugoslavya SFC’nin kolektif başkanlık sistemi yerine seçimle belirlenen tek başkan sistemini uygulamaya koymuştur.

Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nin parçalanmasının ardından kurulan yeni Yugoslavya devleti, daha merkeziyetçi bir idari yapıya sahip olmuştur. Belgrad'dan Sırpların kontrolündaki yeni devlet yönetimi, Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nin dağılışı sırasında bağımsızlığına kavuşamayan Kosova bölgesi ile sıkıntılı bir yeni birlik kurmuştur. Ülkenin 1992’de kuruluşundan son dönemine kadar Kosova, Sırp idaresinin uygulamalarına tepkili bir bölge olmuştur.


 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Eğitimin arkasındaki politika

Giriş 1996 yılında, Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) resmi rakamlarına göre, Türkiye'de ilköğretim ve ortaöğretim için net...

 
 
 

Comments


Yazı: Blog2_Post

Abonelik Formu

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

  • Facebook
  • Twitter
  • LinkedIn

©2021, fakoreis tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page